Çocuk ve Yaratıcılık : “Lego”

Ben de düşkündüm oyuna, Ben de kumları avuçlar 
Kazardım tırnaklarımla toprağı. O zaman da çocuklar oynardı, 
Ama benzemiyor bütün oyunlarımız... (Ilgaz, 1999, s. 43).

Rıfat Ilgaz, “Oğlum” isimli şiirinin bu dizelerinden de anlaşıldığı gibi çocuk oyunlarında değişimler söz konusudur (Erdal, Erdal, s. 38). Artık özgürce ve güvenle sokaklarda oynayamayan çocuklar kapalı ortamlarda teknolojik, çağa uygun son trend oyuncaklarla büyümektedirler.

Yaratıcılık, Erich Fromm’a göre "merak etme yeteneği, uyumsuzluk ve gerilimle baş etme kapasitesi, bireyin kendini yeniye yöneltmesi, yaşantısının bilincine varması ve buna tüm benliğiyle tepkide bulunması" şeklinde tanımlanmıştır (Fromm, 1959, s. 48). Çocukların yaratıcılık gelişimlerinde sosyal çevre ve görsel kültürün etkisi vardır. Bu konuda Rus psikolog Lev Vygotsky "Sosyo-kültürel Gelişim Kuramı"nı  ortaya koymuştur. Vygotsky, Bilişsel gelişim bireyin içinde bulunduğu çevreden büyük oranda etkilendiğini ve bireyin gelişiminde çevrenin kalıtımdan daha önemli olduğundan bahsetmiştir. Bireylerin yaşamlarını çevrelerinden gözlemledikleri, öğrendikleriyle şekillendirdikleri söylenebilir.
Freedman’ın kitabında Sosyal Öğrenme ve Görsel Kültür başlıklı bölümde sosyal öğrenmenin görsel kültür üzerindeki etkisinden bahsetmektedir.

Buna göre, Freedman çocuklarda sanatın ve sanatsal üretimin çevresel faktörlerle ilişkili olduğunu ve görsel kültüre göre şekillendiğini söylemektedir. Postmodern dünyada, çocukların yaratıcılıklarının, bilgisayar oyunları, mangalar ve müzik videoları gibi etkenlere bağlı olduğunu söylemektedir. (Freedman, 2004, s. 75-76). Bu veriye dayanarak çocukların görsel imgelerden, çağının popüler kültür öğeleri olan süper kahramanlarından etkilendiği vurgusu da yapılabilir. Çünkü çocuklar en fazla gördükleriyle ve kendilerine sunulanlarla veya dayatılanlarla şekillenmektedirler. Dolayısıyla onlara sunulan görsel kültür nesneleri çerçevesinde yaratıcıklarının şekillenmesi gerçekleşecektir. Bir nevi görsel kültür ortamında çocuklara neleri sunarsak, çocuklarda o şekilde bilişsel ve sanatsal gelişim sağlayacaklardır.


Çocukluk döneminde yaratıcılığı arttıran en önemli unsurlardan biri de oyuncaklardır. Oyuncaklar, çocukların anlama - kavrama gücünü, yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmekte ve aynı zamanda da kendi kendine karar verebilmesine de olanaklar hazırlamaktadır. 

"Seçilen oyuncaklar, çocuğun ellerini, parmaklarını, ayaklarını kullanabilmesine, dokunmasına, hissetmesine, oyuncakların şekillerini değiştirerek, bozarak, yeni formlar oluşturabilmesine olanak verebilmelidir" (Erdal, Erdal, s. 38). Prof. Dr. Mustafa Ergün “Oyun ve Oyuncağın Eğitsel Değeri” adlı makalesinde; "Alınacak oyuncak, çocuğun hayal gücünü geliştirip ona çeşitli oyun imkânları sunan cinsten olmalıdır. Özellikte son zamanlarda konuşan, uyuyan, ağlayan bebekler, kurmalı veya çocukların pratik çalışmalarına engel olup onları pasifliğe iten otomatik oyuncaklar çocukların fikir ve buluş bolluğuna engel olur, daraltır, hiç olmazsa rahatsız edici bir etki yaparlar" (Ergün, 1980) "Teknoloji ile birlikte gelişen oyuncaklar, çocuk oyunlarındaki yaratıcılığı olumsuz yönde etkileyebilmektedir" (Erdal, Erdal, s. 38). 

Bunun yanında, tek düğme ile çalışan ve kendi başına hareket eden, konuşan oyuncaklar da çocuğu yaratıcılıktan uzaklaştırmaktadır. Çocuk, sadece oyuncağın teknolojik gösterisini izlemekle kalmaktadır. Bu, ana sınıfı öğrencilerine, boyama kitaplarındaki resimleri boyatmaktan farksızdır. Önceden hazırlanmış birtakım resimlerin boyatılmasıyla, çocuklara hiçbir şey kazandırılamayacağı gibi aksine, böyle bir çalışma, boyama sınırlarından boyayı taşıran çocukların, resim derslerinden soğumasına ve öz güvenini kaybetmesine sebep olacaktır (Erdal, Erdal, s. 46).

Çocuklara oyuncak alırken,  onların yaratıcı yönlerini geliştirecek oyuncaklar seçilmesi önem taşımaktadır. Bu konuda en iyi örneklerden biri de Lego’dur.
Danimarkalı Ole Kirk Christiansen tarafından geliştirilen Lego günümüz modüler oyuncakları içinde en yaratıcı oyuncaklardandır. Christiansen, 1933'te tahta oyuncak yapımına başlamıştır. Oyuncakları ürettikten iki yıl sonra yaptıklarına, Danimarka dilinde iki sözcüğün birleşmesinden oluşan leg ve godt yani iyi oyun adını vermiştir. Lego Latince'de birleştirme ve bir araya getirme anlamını taşımaktadır.

Yeni nesilin tüketim tercihleri ve beğenilerinin değişmesi ile birlikte oyuncakların da değişimi söz konusu olmuştur. Önceden daha sade ve yaratıcılık odaklı olan oyuncaklar günümüzde çağın çizgi film kahramanları ile ön plana çıkarılmıştır. Örneğin, Spiderman ya da StarWars temalı Legolar çocukların ilgisini çekmektedir. Firmaların satış stratejisi olan bu yöntem çocukları kolaya alıştırmaktadır. Çünkü bu tür oyuncakların hazır yapılmış parçaları ve hangi parçayı diğer parçayla birleştirileceği belirlidir. Çocukların yaratıcılık ve beyin gelişiminde etkili olan Lego bile maalesef satış stratejisi uygulamaktadır. Bu da reklam, pazarlama, güncel kalabilme gibi daha farklı konuları içermektedir. Her ne kadar lego da güncel reklam stratejisiyle hareket etse de efsane oyuncaklardan biridir.

Yalçınkaya “Modüler Oyuncakların Çocuk Gelişimindeki Yeri” adlı makalesinde Lego’nun faydalarından şu şekilde bahsetmektedir:
*Çocuk bu sistemle küçük-büyük kaslarını ve el-göz koordinasyonunu geliştirebilir.
* Lego elemanları çocuğun kas yapısına ve yaşına uygundur. Renkli ve çocukların ilgisini çekecek niteliktedir. Bu yönleriyle çocuğun dikkati sürekli uyanık kalır.
 * Sistem yaparak ve yaşayarak öğrenme ilkesine dayanır. Çocuğu oyunla geliştirmeyi esas alır.
* Sistem çocuğu yaratıcı, yenilikçi, değişik ve çok yönlü düşünceler üretmeye, keşfedici, icat edici ve problem çözücü olmaya, eleştirici düşünce geliştirmeye güdüler.
Lego tipi modüler oyuncakların gelişmiş modelleri çocuklar için gittikçe ilginç olmaktadır. Üzerine eklenen yeni mekanik ve elektronik parçalarla oyuncak, çok daha faydalı ve gelişmiş şekilleriyle bir çok yaş grubuna ve yeni ilgilere de hitap edebilmektedir, özellikle ilkokul çocukları için deneyler yapma fırsatı sağlayan eğitim amaçlı Lego-Dacta Eğitim Araçları çocuklara deneysel çalışmalar konularında ve yeteneklerini geliştirmelerinde yardımcı olmaktadırlar (Yalçınkaya, 1997, s. 382).

Oyun her yaşta insan tarafından oynanabilir. Lego ile yapılmış olan heykeller bunun en güzel örneğidir denilebilir. Bu heykellerde oyuncak kalıbından çıkan Legolar sanat eserine dönüşmüşlerdir. En güzel örneği, sanatçı Nathan Sawaya’nın The Art of the Brick isimli çalışmaları legodan oluşturulmuş şaheserlerdir. Bu eserler legoyu yüceltirken, aynı zamanda bir sanatçı için malzeme sınırının olmadığınıda göstermektedir. 


Legonun mimariye uyarlanmış örnekleri de mevcuttur. Arqsketch instagram sayfasında rastladığım örnekler lego ile yaratıcılığı kullanma konusunda nerelere kadar gidilebileceğini bizlere sunmaktadır.


Aşağıdaki linklerden lego heykellerin görsellerine ulaşılabilir:
https://runawaykiwi.com/2014/11/06/art-brick-lego-art-mash/
https://www.instagram.com/p/BfLrV6Whwq_/?hl=tr&taken-by=arqsketch








Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar