EKMEK
EKMEK
Ekmek toplumumuz için oldukça önemli bir besin. Tarihçesi
veya toplumlar için ne kadar kıymetli olduğundan uzun uzun bahsetmeyeceğim. Ekmekle
ilgili anılarım aklıma geldi bugün.
Özellikle hem pandeminin etkisiyle hem de sağlıklı yaşam mottosunun
getirdiği popüler kültüre dayalı olarak evde ekmek yapmak ya da ekşi mayalı,
sağlıklı buğdaydan yapılmış ekmek tüketimi yaygınlaşmıştır.
Ancak benim ekmekle olan diyaloğum küçüklüğüme dayanıyor.
Babam ekmeğin en güzellerini alırdı, hala bu onun için bir şölen tadında devam
ediyor. Sadece Bilecik’in en güzel yerlerinden değil, aynı zamanda gittiği
şehirlerden de en güzel ekşi mayalı, gerçek ve çok ama çok lezzetli ekmekleri
bulmakta üstüne yoktur. Özellikle belirli yerleri var öyle ilk bulduğu, ilk
gördüğü fırından alıveren cinsten değil.. Hatta uzak olsa bile üşenmeden o
fırınlara gider, öyle her yerden beğenmez. O derece bir ekmek aşkı. Onun bu
alışkanlığı belki de annesinden yani babaannemden gelmiş olabilir.
Babannem ekmeğe çok önem verirdi. Kendi yaptığı kuzinedeki
ekmeğini özenle saklar örtüyle sarardı. Diğer ekmeklere çarşı ekmeği derdi, seçiciydi,
yemezdi. Birde biz Bursalılar cevizli lokum deriz, ve Bursa’da her bayram
mutlaka yapılır veya fırına yaptırılır, olmazsa olmazdır. Babaannem ve ananemde
her bayram sarma, baklava gibi bayram klasiklerinin yanına cevizli lokumda
yapardı. Hatta eskiden düğünlerde cevizli lokum ve gül reçeli dağıtılırmış. Çok
eski Bursalılar bilebilir. İstanbul’da cevizli lokum dediğimde kimse anlamıyor
herkes tatlı olan lokumu biliyor sadece. Bayramlarda lokumlu kahvaltı
vazgeçilmezimizdi. Bayramın yaklaştığı bu günlerde aklıma gelmesi normal
sanırım.
Ekmeğe geri döndüğümde, küçükken babannemi gözlemlediğimi
anımsıyorum. Tabi bu gözlemlerimi evlendikten sonra daha da iyi anladım.
Ekmekleri bozulmasın diye özenle saklarken birden babaannemi kopyaladığımı
farkettim. Gerçekten büyüklerin davranışlarını kopyalıyoruz farkında olmadan.
Hatta aynı onlar gibi ben de birçok şey de olduğu gibi ekmekte de seçici olmaya
başladım. Farkettim ki ailem en güzel en taze sebzeleri yiyecekleri önüme
getiriyormuş. En doğalı, en hakikisi ve en lezzetlisi.. Ben onlardan bunu
görünce eskiden herkes böyledir sanıyordum. Normali budur diye.. Sonradan, büyüdükçe anladım ki herkes aynı değil, ne bulurlarsa yiyen, (maddi olarak söylemiyorum
iyi ürün konusunda seçici olmayan örneğin her domatese güzel diyen) çok fazla
damak tadı gelişmemiş insanlar da varmış.
Not: Bu arada görseldeki ekmek pandemide evde denediğimiz ekmek.. Asıl bana bu bloğu yazdıran ekmekler ise Bilecik ve Bursa'da.. yani memlekette aile yanında.. Oraya gidince çekip buraya ekleyeceğim..
Yorumlar
Yorum Gönder